Batıdaki Perde

Thracia diye bilinen, bugünün sınırlarında ülkemizin en batısında, doğu bölgesi bulunan bir yer: Batıdaki Doğu – Doğu Trakya
Roma Eyaleti Trakya 1886

Trakya belki de tarihte ilk ve son defa bu şekilde tanımlanacak: Saklı bölge!

Yaşanan son Büyük Depremden sonra, insanların haklı bir şekilde güvenli bölgelere yerleşme isteği, onları araştırma yapmaya itti. Ülkedeki deprem riski en az şehirleri araştırmalarına gerek bile yoktu aslında. Açtıkları televizyonda, bindikleri metroda, çalıştıkları ofiste bile bu şehirleri duymak ve öğrenmek mümkündü. Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu, günün büyük bir kısmını, bu şehirleri öğrenmeye veriyordu o dönem. Toplumun en düşük istatistiği bir anda tavan yapmıştı. Araştırma ve Öğrenme isteği.

Araştırdıkça başka bir sorunla karşılaştılar, duydukları bu şehirlerin nerede olduklarını tam olarak bilmiyorlardı. Evet, daha önceden isimlerini duymuşlardı ama oraya ne gitmişlerdi ne de haritada yerlerini görmüşlerdi. Kırklareli’ni, Ankara’nın yanında (Kırıkkale ile karıştırıyorlar) , Lüleburgaz’ ı ise sadece Çarkıfelekten anımsıyorlardı (Lüleburgaz’ın L’si). Daha önceden de dediğim gibi, Trakya tam bir saklı bölgeydi.

Bu bölge o kadar saklıydı ki, direkt olarak ne ülkedeki mülteci krizinden etkileniyordu ne de bir dönem yaşanan terör saldırılarından. Şimdiye kadar… Kendinden 1300 KM ötedeki depremden etkilenmişti. Trakya’nın perdesi aralandı.

Lüleburgaz İstasyonu 1933

Yeni fabrikalar, inşaatlar, yatırımlar, projeler.. İnsanlar akın akın Trakya’ya göç etmeye başladı. Artan fiyatlar ve yükselen suç oranları ilk belirtilerdi. Yerliler daha tam olarak değişimin farkında değildiler. Trakya, Trakyalıya yabancılaştı.

İkinci belirtiler çok geçmeden gün yüzüne çıktı. Son kuşak yerliler, yavaş yavaş bölgenin dışına itiliyordu. Bir önceki kuşak belki kendine yer edinebilmişti ama yeni evlenenler artık kendi memleketlerinde ev alamıyorlardı. Bölgede satılık ev kalmamış, yüksek kira fiyatlarını da karşılayamaz duruma gelmişlerdi. Üçüncü belirtiler yakındı. Bölgede bitmesi planlanan hızlı tren hattı yakında açılacak ve İstanbul ile arası 1 saate düşecekti. Bu sayede İstanbul’dan kaçmak daha kolay olacaktı. İşi yüzünden İstanbul’u da terk edemeyenler bölgeye yerleşecek, sadece iş için, mevcut trenle gidip geleceklerdi.

Trakya’nın değişimi, 6 Şubat Depremleriyle başlamış, sıradaki Marmara Depreminden kaçanlarla tamamlanacaktı.

Batıdaki doğunun yani Trakya’nın, PERDESİ DÜŞTÜ.

One comment

  1. Deprem olmasa kimsenin aklına gelmeyecek bir bölge, şimdi yıldız gibi parlıyor. Trakya’ya bu açıdan bakmak hiç aklıma gelmezdi. Bir yandan insanların güvenli bölgelere yönelmesi çok anlaşılır, ama diğer yandan o bölgelerin hızla değişip yerel halkın dışlanması da bir o kadar üzücü. Yerli halk ”burası bizimdi” diyemeden fiyatlar uçmuş, suç oranı artmış… Vallahi Trakya’ya olanlar İstanbul’un küçük kardeş kompleksi gibi. Güldüm, düşündüm, biraz da taşındım: Yazı güzel, ama yer kalmadıysa biz yine Edirne’ye kadar uzamayalım. Ellerine sağlık.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir